Benzer Haberler
Sarıkaya Ziraat Odası Başkanı Şevki Güngör Köye dönüşü gerçekleştirmek için Toki’nin şehirlere konut yapacağına Köylere tip proje olarak ev ve ahır yapsın. Böylelikle şehirde kalan köylü kardeşlerimiz şehirden köyüne göç yapar dedi. Başkan Şevki Güngör Gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi. Sarıkaya Ziraat Odası Başkanı Şevki Güngör Köye dönüşü gerçekleştirmek için Toki’nin şehirlere konut yapacağına Köylere tip proje olarak ev ve ahır yapsın. Böylelikle şehirde kalan köylü kardeşlerimiz şehirden köyüne göç yapar dedi. Başkan Şevki Güngör Gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi. “TOKİ Şehirlere 200,000 Adet konut yapıyor peki köyler ve alt yapıları nasıl iyileşecek Köylü nasıl kalkınacaktır? Nüfusuna oranla en fazla göç veren hayvancılığa uygun 5 il pilot bölge seçilerek, Arsa maliyetsiz 150,000 adet Ahırlı köy evi yapılsın. 150,000 hanenin köye dönüşü sağlanır, 150 bin kişi eşleriyle birlikte 300 bin kişiye iş istihdamı olur. çocukları ile birlikte 450,000 kişi köylere göç etmek zorunda kalır ve kırsal nüfusu canlandırmış oluruz. Tarıma istihdam yaratırız ve geleceğin çiftçilerini yetiştirmiş oluruz. Aynı zamanda et ithal eden ülke durumundan ihraç eden konuma geliriz. Kalkınma yiyeceğini üreterek olur. Beton kime ne veriyor bilemeyiz, Ama bize yiyecek hiç bir şey vermiyor. Tabiki bu tür projelere devletimizin kurumları olan İpard- Oran- TKDK gibi kurumların ve AB fonlarının sağladığı % 50 – % 75 arasında değişen hibe destekleri ile bu projeler yapılabilmektedir. Yalnız bu kurumların hibelerinden cebinde parası olan varlıklı iş adamları faydalanmaktadır. Asıl bu işi köylerde yapan çiftçiler ellerinde parasal imkan olmadığından bu maliyetleri karşılayamadığı için bu tür hibe imkanlarından faydalanamamaktadır. Oysa ki TOKİ bu tür projeleri üretse ve çiftçiye kredi imkanı sağlasa köylerimiz ve alt yapımız iyileşir. Köylerimiz verilen göçler sebebi ile harabe ve terk edilmiş hale dönmektedir. Dolayısıyla bakımsızlık sebebi ile üst yapı ve alt yapı problemleri de ortaya çıkmaktadır. Göç böyle devam ederse köylerde gençler durmamakta ve köyler haritadan silinmektedir. Çiftçilik yapanlar ise bu mesleği ek iş gibi ikinci bir iş olarak görmekte ve köyde ikamet etmemektedir. Tarım bakanımız gençler köylerde kalsa daha çok para kazanacaklar boşuna şehire göç ediyorlar diyor. Köylerin sadece sosyolojik sıkıntısının olduğundan bahsediyor. Diğer üst ve alt yapı problemlerini görmüyor. Oysaki gerçekten böylemidir? gençler köyde neden kalmak istemiyor bunların başlıca sebepleri şunlardır: 1-Köylerde gerekli sosyal tesislerin olmaması, 2-Sgk ve prim ödemelerin ciddi yük getirmesi, 3-Köy evleri gibi üst ve alt yapının yetersiz oluşu, 4-Çiftçiye duyulan sempatinin azalması sebebi ile evlilik sorunlarının çıkması, 5-Gelir düzeyinin düşük olması, 6-Arazilerin parçalı ve miras hukukunun getirdiği zorluklar, 7-Tarım alanlarının miras yoluyla küçük parçalara ayrılması, 8-Tarımda makineleşme ile işsizliğin oluşması, 9-İklim şartları sebebi ile ürün dağılımının az olması, 10-Köylerde yaşayanlara faydalanacakları teşvik paketlerinin olmaması, 11-Banka ve kredi kullanımı gibi işlerde kefil ipotek v.s. istenmesi. Bordrolu çalışana göre Kredi kullanma zorlukları, 12-Taşımalı eğitim sorunları ve sağlık imkanlarının yetersizlikleri, 13-Köy nüfus ortalamasının çok yaşlanmış olması ve akran sorunları göstermesi. Yukarıda bahsettiğimiz belirlenen sebepler sosyolojik ekolojik ve ekonomik sebeplidir. Burada bir not düşelim YOZGAT en fazla göç veren iller arasında ön sıralardadır. YOZGAT ilimiz TUİK rakamlarına göre her sene 25000- 27000 kişi göç vermektedir. Buna karşılık 14000-19000 kişi arsında göç almaktadır. Yeni her sene fazladan 5000- 7000 kişi göç vermekteyiz. Buna karşılık giden nüfus genç dönenler ise çoğunlukla yaşlı nüfus olmaktadır. Köylerimiz yaşlanmakta ve genç nüfus azalmaktadır. İlçemiz başta olarak kırsal nüfusu köyde tutamaz isek bu sorundan Tüm Türkiye zarar görecektir. Çiftçi üretimi bırakacak tarımdan çekilecek ve kentsel yaşama yönelecektir. Peki artan 82 milyon Türkiye nüfusunu ve eklenen milyonlarca mülteciyi nasıl doyurabileceğiz. Önümüzdeki 10-20 yılın en büyük sorunu belki de bu olacaktır. Siyasi otoritelerden bu konuya eğilmesini ve acil çözüm üretmelerini bekliyoruz. Yozgatlı siyasilerimizden beklentimizdir. Biz hep sizi sevdik birazda siz bizi sevin.Başka ülkelere bağımlı ve muhtaç olmadan nüfusu yaklaşık 80 milyonluk ülkemizi bir o kadar turist ve mülteciyi doyuracaksak köylüye üreticiye sahip çıkmalıyız.KÖYLÜ ÜRETMEZSE HEPİMİZ AÇ KALIRIZBu vesile ile 2020 yılının savaşların yaşanmadığı masumların kadınların çocukların ölmediği tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.”dedi.
