AYIK OLUN AYIK AYIK
Yaşlılara sözüm yok. Bu yazıyı okumalarına da gerek yok. Bu yaşına kadar öğrenemediklerini zinhar biz öğretemeyiz. Ölüme çeyrek kala bırakalım da istedikleri gibi düşünsünler yaşasınlar keyif alsınlar şu fani dünyadan.
YA GENÇLER ? Ulan sana ne oluyor? Hadi yaşlı başlı adam umudu kesmiş Sarıkaya’dan konuşuyor. Sen ne demeye konuşuyon !
Herif 16-20 yaş aralığında ergenliğe girdiğinden bi haber ” Sarıkaya’dan bir şey olmaz ” diyor. Sen bile daha tam olmadın ki!
Esas konuya dönelim. Lütfen yazımı dikkatlice okuyunuz.
Psikolojik ve stratejik düşünce, yönetim, planlama konularında en etkin faktörlerden birisi bulunduğun konumu, ticarethaneyi, ilçeyi, evi, arabayı olduğundan güçlü, nezih, temiz göstermektir. Dışardan böyle görünmeyen hiçbir ortam nesne gelişemez kazanamaz.
Örnekle anlatmak gerekirse:
Sarıkaya’ya yabancı bir plaka araba gelse. Kahve Önünde dursa girse içeri bana bi çay diye bağırsa ve cemaate sorsa ” Ey cemaat Sarıkaya nasıl bir yer ” ?
Cemaat ne der ?
Sarıkaya sessiz, Sarıkaya fakir iş güç yok, fabrika yok dışarı göç veriyoruz, kimse Sarıkaya’ya yatırım yapmıyor, Sarıkaya’dan bir şey olmaz vs vs bir sürü olumsuz cümle duyar doğru mu ?
Oysa :
İnternete araba ilanı atarken güzel resim çektirilir. Araba güzelce temizletilir ki bakan kişi beğensin satın alsın bizde amacımıza ulaşalım.
Peki Sarıkayalı Olarak Bu İlçeyi Kalkındırmak Gibi Bir Amacımız Varsa Nasıl Davranmalıyız ?
Sizin anlayacağınız dilden konuşacak olursak ”Bir arabayı internet ilanına atar gibi davranmalıyız” !
Dışardan gelen misafire, turiste, yatırımcıya Sarıkaya güçlü, Sarıkaya temiz, Sarıkaya güzel imajı vermeliyiz. Eğer biz Sarıkayalı olarak Sarıkaya’ya çamur atarsak başkası Sarıkaya’nın ortasına S….r !
Bu ilçede yaşamaya mecbursanız bu ilçeyi güzelleştirmekten başka kimsenin çaresi yok.
En komiği de ne biliyor musunuz ? En acımasızı ? Henüz Sarıkaya dışında yaşamamış insanlar Sarıkaya’yı kötülüyor. Olmaz. Çok yanlış. Düşünce yapımızın değişmesi beynimizde ki örümcek ağlarının temizlenmesi lazım.
Orta yaş grubu dediğimiz 30-50 yaş arası insanlarda buna bir çare bulamıyor. Herkes GENÇLERDEN BEKLİYORUZ diyor YAPARSA GENÇLER YAPAR diyor ama kimse GENÇLERDEN NE BEKLEDİĞİNİ BİLMİYOR ! GENÇLERDE ZATEN NE YAPACAĞINI BİLMİYOR.
Herkes otobüs durağında bekler gibi bekliyor.
Hani gençler geleceğinizi temsil ediyor gençlere çok iş düşüyor ya! Hani bundan sonra bu ilçeyi bu ülkeyi gençler yönetecek ya.
Adamın biri çıkıp şunları demiyor ya !
”Bu gençleri eğitmek lazım.” ”Peki Nasıl ” ” Bunlar Akşam Napıyor ” ” Kahveye gidiyor ”
” Demek ki bunlara kahve lazım ” ” Paravan bir kahvehane açalım çay beleş olsun iki takımda okey koyalım ” ” Gençlere okey çay beleş diyelim ” ”Oynayacaklarsa bunlara ders verebileceğimiz eğitebileceğimiz yerde oynasınlar ” ” Bu gençlere her saat başı 10 dk-15 dk Sarıkaya brifingi verelim ” Zaman su gibi geçer bir bakmışınız kahve köşeleri olmuş brifing köşeleri. Oyun biter tartışma, eğitim, ticaret başlar.
Peki bunu yapmak çok mu zor? Bir boş dükkan akşam akşama bedavaya verilen birkaç bardak çay. Bu koca ilçenin buna gücü yetmez mi? Maddi olarak mı gücü yetmez manevi olarak mı ?
Anladınız mı . Anlamadınız mı ? Anlayanlar anlamayanlara anlatsın o zaman.
Anlamadıysanız da AYIK OLUN AYIK .
Haftanın hikayesini yazıyorum. Hazır mısınız?
Adamın biri bir köye imam olarak atanmış. Bakmış ki köylü camiye gelmiyor. İmam bir gün kahveye girmiş demiş ki ” EY köylü neden camiye girmez namaz kılmazsın ”
Köylü cevap vermiş ” Hocam biz ayakkabılarımızı çıkarmayız. Siz camiye ayakkabı ile almazsınız. Ayakkabı ile namaz da olmaz. Bu yüzden camiye girmez namaz kılmayız. ”
Hoca demiş ki : Yahu kim demiş ayakkabı ile camiye girilmez, namaz kılınmaz, kılınırsa namaz olmaz diye. Hepiniz ayakkabılarınızı çıkarmadan camiye giriniz namazınızı kılınız.
Derken cami dolmuş taşmış. İmam o camiden başka bir camiye tayin olmuş derken bizim köye bir başka imam atanmış. İmam bir bakmış ki cemaat ayakkabı ile camiye giriyor namaz kılıyor. Bunda ki hikmet ne ola. Hemen aramış eski imamı. Demiş ki : Ya hoca sen ne yaptın. Bunlar camiye ayakkabı ile girerler.
Eski imam hemen cevap vermiş.
”Onları camiye gelmeye ben alıştırdım. Sende bi zahmet ayakkabılarını çıkarttır!