-Ahmet Bey, sorunuzla ile ilgili detaylı cevabımdır:
Mezun olur olmaz 1975 Ağustos ayında girdiğim İçişleri Bakanlığı maiyet memurluğu (kaymakam adaylığı)sınavını kazanarak, Adana Valiliği Vali Lütfi Tuncel maiyetinde(E. Vali/ E. Anayasa Mah. üyesi) 7 ay vilayet stajı (bütün kamu kurum ve kuruluşlarında)yaptım. Daha sonra Ceyhan Kaymakamı I. Nihat Özgen’in maiyetinde 3 ay kaymakam refiki olarak staj yaptıktan sonra toplam 1,5 yıl sürecek kaymakam vekilliğinin bir bölümü olan Sarıkaya Kaymakam Vekilliğine 1976 yılı Ekim ayında İçişleri Bakanlığı’nın emri ile atandım. Atandığımda, Sarıkaya Kaymakamı Abdülkadir Aksu Malatya Emniyet Müdürlüğü’ne atanmış, ben gelmeden önce ilçeden ayrılmıştı. Sarıkaya Kaymakam Vekilliğim tam 6 ay sürdü.1977 yılında yerime asil kaymakam atanınca, tayinim Kastamonu İli Cide Kaymakam Vekilliğine çıktı. Sanırım bu ilçeye çıkmasında Yozgat Valisi Abdurrahman Lami Gözen’in olumlu katkısı olduğunu ifade etmem gerekir.1977 Mart ayında Sarıkaya’dan ayrılarak sırasıyla; Cide, Banaz, Mut kaymakam vekilliğine devam ettim. Üç aylık süre ile de Mülkiye Teftiş ve Soruşturma Stajı yaptım. Altı ay süren 59.Dönem Kaymakamlık Kursunu da başarı ile bitirerek, Haziran 1978 yılında ilk asil kaymakamlığım olan Hatay İli Hassa Kaymakamlığı’na kura çekerek müşterek Kararname ile Atanmış oldum.(İçişleri bakanı, başbakan ve cumhurbaşkanı imzası ile)
Görev yaptığım il ve ilçeler ile ilk akla gelen anılar ve hizmetlerime gelince;
1-Banaz İlçesi ve düğünümüz bağlamında önemli anı da aynen şöyledir: Düğün olup evlendikten bir gün sonra, şansımıza Murat Dağları’nda orman yangını çıkmıştı. Yangını haber alır almaz şoför ve koruma polisini almadan – ehliyetsiz ve acemi şoför olarak- Land Rover marka makam cipi ile son sürat gittim. İki bin beş yüz metre yükseklikteki dağın zirvesine kadar çıktığımı ve arkadan da şoför, koruma polisi ve jandarmanın kaza yapmamdan endişe ettiklerinden, beni korumak için son sürat bana koştuklarını ve dağın zirvesinde buluştuğumuzu unutmak mümkün değildir. Murat Dağları Uşak ve Kütahya sınırlarında yer aldığından her iki ilin valisine tarafımdan bu yangının haber verildiğini, Uşak Valisi ve Jan. Alay komutanının yangın yerine intikal ettiğini, ayrıca tarafımdan Kütahya askeri birliğine telefon açarak askeri birlik yardımı istediğimi; bu talebim üzerine Kütahya’dan en az dört yüz askeri yardım ve kurtarma ekibi geldiğini burada belirtmekte yarar görmekteyim. Bu yangın iki gün sonra söndürüldü ise de, tekrar başlayıp 10 gün daha devam etmişti. Murat Dağları ekolojik dengenin sağlanması ve su kaynakları bakımından ülkemizin zengin doğal kaynaklarına sahiptir ve Menderes Irmağı’nın en temel su kaynaklarını ihtiva etmektedir.
2-Hatay İli Hassa İlçesi Kaymakamlığı Dönemi ile ilgili olarak(1978-79) bu ilçede göreve başladığımda Suriye ile hudut teşkil ettiğinden, çok kaçakçılık yapıldığını öğrenmiştim. Bu yönde sınır güvenliğinden seyyar jandarma bölük komutanları ile bağlı oldukları Kırıkhan Tabur Komutanlığı sorumlu idi. Göreve başladığım andan itibaren tabur komutanı Jan. Bin başının kaçakçılık yaptığı, yakalanan kaçak eşyaları Adliye ye teslim etmediği ve depolarda sakladığı ihbarları geliyordu. Bana intikal eden bu yöndeki ihbarları değerlendirerek ve Hassa C. Başsavcılığı ile de irtibat kurarak anılan tabur komutanını hem Hatay Valiliği’ne hem de Akdeniz Komutanlığı Askeri Savcılığı’na bildirdim. Ertesi gün tabur komutanının evinde ve komutanlığın depolarında askeri savcılık tarafından arama yapılarak, kaçak eşyalara el konulduğunu ve tabur komutanının askeri savcılık tarafından tutuklandığını öğrenmiştim. Bu durumdan dolayı daha sonra şikâyetten vazgeçmem için çok baskı yapıldı ise de ben kesinlikle şikâyet ve ihbarımdan vazgeçmedim. Askeri mahkemede de bu tabur komutanı hakkında aleyhte ifade verdiğimi çok iyi biliyorum. Aradan uzun yıllar geçtiği için olayın akıbetini bilmiyorum.
Diğer taraftan, gerek Hassa C. Başsavcısı Şeref Terzi gerekse Hassa Lisesi Müdürü Hüseyin Hatipoğlu’nun ikamet ettikleri lojmanlara bir gece saat 02.00 sularında patlayıcı madde atılması neticesinde Hassa da ikamet eden şüpheli yirmi iki genç gözaltına alınıp sorgulanmak üzere Hatay Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi. Bu gençlere Hatay Emniyet Müdürlüğü’nde işkence yapıldığı haberleri üzerine Hassa da halk galeyana gelip ayaklanma hâsıl olduğundan, durumu Hatay Valisi Ünal Özgödek’e bildirdim. Toplanan kalabalığı dağıtmak için Jandarma kuvveti istemem üzerine, Vali Ünal Özgödek ve Hatay İl Jan. Komutanı Jan. Albayın Hassa’ya gelip kaymakamlık makamında durum değerlendirmesi yapmamız neticesinde, gözaltında bulunan 22 gencin Hassa Asliye Ceza Mahkemesi’nde selametle ve baskı olmadan sorgularının yapılması ve mahkemenin selameti için, biriken ve savcıyı tehdit eden kalabalığı dağıtmak için Jan. Albayı ile hükumet konağı önündeki biriken halkı teskin etmek ve gerektiğinde yasa dışı toplanan kalabalığı dağıtmak için sahaya indik. Dağılmamakta direnen topluluğun dağılması için tarafımdan güvenlik kuvvetleri olan emniyet ve jandarma birliklerine 2918 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Yasası’na göre emir vermem gerekliliği üzerine, kalabalığı zor kullanarak dağıtmak zorunda kaldığımızı burada ifade etmekte yarar görmekteyiz. Sonuçta, kalabalığın dağıtılması üzerine, sorguları yapılan yirmi iki kişinin serbest kalması üzerine Hassa İlçesinin tekrar huzur ve güvene kavuştuğu ve yerel basının şahsım hakkında övgülerde bulunduğu, bu yönde bana ‘asayişçi kaymakam’ unvanı verdiğini hiç unutamam.
3-Ordu İli Gölköy Kaymakamlığı Dönemi ile ilgili olarak;(1979-80) ilk akla gelen anılar ve ilk hizmetler: Bu ilçede sağ sol olayları giderek artıyordu. Derenin bir tarafı sağ, bir tarafı da sol gruplara aitti. Bu ilçede de iki grubun çatışmanın eşiğine geldiğinde, ikna ederek iki tarafın da sakin ve çatışmasız bir şekilde dağılmalarını sağlamıştım. Zaten bu nedenle İlçede ve ülkemizde ortalık karıştığından ve asayiş de bozulduğundan 14 Nisan 1980 tarihinde askere gitmeye ve 166 dönem yedek subayı olmak için Tuzla Piyade Okulu’na katılmaya karar verdim.
Diğer bir Anı da; Ordu’ya valilikteki koordinasyon toplantılarına giderken mutlaka Ulubey Kaymakamı Atilla Koç’a uğrar çayını ve kahvesini içmeden toplantıya katılmazdım. Atilla Koç daha sonraları Vali ve Kültür Turizm Bakanı olmuştu. Bu ilçede önemli bir anım da 26 Aralık 1979 yılında kayın pederim Mehmet Mahir Selimata Kilis İlçesinde vefat etmişti. Gölköy Ziraat Teknisyenliğinin Valilik onayı ile tahsis edilen Jeep’iyle kar ve kış şartlarında Sivas, Yozgat, Kayseri, K. Maraş ve Gaziantep üzerinden Kilis’e ulaştığımızı ve cenaze törenine yetiştiğimizi unutmak mümkün değildir.
4-166.Dönem Yedek subaylık dönemi ile ilgili olarak14 Nisan 1980-31 Tem.1980 tarihleri arasında Tuzla Piyade Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı’nda piyade okul öğrenciliği ve yedek subay eğitimi aldım.12 Eylül 1980-31 Temmuz 1981Sivas ve Tokat illeri Sıkıyönetim Komutan Yardımcılığı İrtibat Subaylığı ve Basın Halkla ilişkiler Kısım Amirliği yaptım. Bu dönemde 11 bin şikâyet ve müracaat çözüme kavuşturulmuş 5.Er Eğitim Tugay Komutanı ve Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı Cemal Tezgörücü tarafından üstün başarı nedeniyle tarafıma takdirname verilmiştir.
ahmet.kocak16@hotmail.com