Karayakup eski Muhtarı İskender KARACA gazetemizi ziyaret ederek; Karayakup Belediye Başkanlığına aday adayı olduğunu açıkladı. Karayakup eski Muhtarı İskender KARACA gazetemizi ziyaret ederek; Karayakup Belediye Başkanlığına aday adayı olduğunu açıkladı. KARACA 2009-2014 yılları arasında; Karayakup Kasabası merkez mahalle muhtarlığı görevini yapmıştır. O tarihlerde yaklaşık üç yıl gazetemizde haftalık köşe yazıları yazmıştır. Beş yıl muhtarlığı döneminde, azmi, kararlılığı ve hizmetleri ile adından çok söz ettirmiş, ilçemiz ve kasaba halkının takdirini toplamıştır. İskender KARACA gazetemize yaptığı açıklamada; “Sözlerime başlamadan önce; siz saygıdeğer Yöre Haber okuyucuları, Milliyetçi Hareket Partisi camiasından ülküdaşlarımı ve şirinmi şirin Karayakup Kasabası halkını sevgi, saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum. 2014 yılı Yerel Yönetim seçimlerinde, Milliyetçi Hareket Partisinden Karayakup Belediye Başkanlığı’na aday adayı olmuştum. Ancak partimizin son olarak Kayseri’de yaptığı Belediye Başkanı Adayları açıklamasında bir başka ülkücü kardeşimizi aday olarak açıklamıştı. Bunun üzerine; bazı partilerden aday olmam konusunda, teklifler gelmişti. Ben partimden başka partiden aday olmayı uygun görmedim. Mensubu ve neferi olduğum, bununla da her zaman gurur duyduğum Milliyetçi Hareket Partisi ve üç hilal bayrağı altında; hizmet etmek görev yapmak en büyük arzum olmuştur. Bu günlerde Kasabamız Merkez, Terzili, Çıkrıkçı mahallelerinde ikamet eden eş, dost, akraba, partili, partisiz tüm vatandaşlarımızla yapmış olduğum görüşmeler ve istişareler sonucunda önümüzde ilk yapılacak yerel yönetim seçimlerinde Karayakup Belediye Başkanlığına aday adayı olmaya karar verdim. Bu açıklamayı yapmadan önce; İlçe Başkanımız Sayın Abdullah GÜNGÖR, ve İl Başkanımız Sayın Ethem SEDEF beyede durumu arz ettim. Daha sonrada partimize mensup olan diğer büyüklerimi ziyaret ederek aday adayı olacağımı, bu konuda görüş ve düşüncelerini aynı zamanda desteklerini talep ettim. Daha sonrada ilçemizde uzun yıllardır hizmet veren tarafsız ve başarılı haber ve yayın yapan Yöre Haber gazetesin de bu açıklamayı yapmayı uygun gördüm. Şimdi gelelim meselenin özüne… öncelikle benden önce muhtarlık görevi yapan, tüm muhtarlarıma yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederim. Karayakup Belediyesinde başkanlık yapan geçmiş başkanlarıma da emeklerinden dolayı hepsine teşekkürlerimi belirtmek isterim. Bu güne kadar kasabamızda görev yapan muhtar yada başkanlarımız, bende içinde olmak üzere maalesef görevimizi tam olarak yapamadığımıza inanıyorum. Niye mi? Kasabamızın ilçemizden önce belediyelik olmasına rağmen; 60 yıldır köy görünümünden bir türlü kurtulamamıştır. Hatta bir çok köylerimiz var ki; altyapı, yerleşim, içme suyu, yol, sokak ve cadde bakımından kasabamızdan daha güzel bir durumdadır. İsteyen herkes ilçemizden her vatandaşımız gelip görebilirler. Bu olumsuz koşullar kasabamızın hızla göç vermesine neden olmuştur. Ülkemizde en fazla göç veren illerin başında Yozgat, ilçeleri arasında ise birinci sırada ilçemiz Sarıkaya gelmektedir. İlçemize bağlı köy ve beldeler arasında da Karayakup Kasabası ilk ona girecek durumdadır. Misal: 1977 yılında ben Karayakup İlkokul öğrencisiydim Okul mevcudumuz 270 kişiydi. Kasabamız Merkez Mahallesinde 6 bakkal faliyet gösteriyordu. Bugün ilkokul öğrenci sayısı 70 kişi, bakkal sayısı ise sadece ikidir. Kısacası kasabamızda ki göç oranı yaklaşık %60 ın üzerindedir. Bu durum çok üzücüdür. 2009 yerel seçimlerinde muhtar adayı oldum ve seçimi kazandım. Göreve başladım. Baktım ki; benden önce yıllardır muhtarlık yapan büyüklerim bir tuğla koymamış ki üstüne iki tuğlada ben koyayım, bir tek çivi çakmamış ki yanına bir çivide ben çakayım. İnanın işe nereden başlayacağıma karar veremedim. İlk olarak bu tarihe kadar olmayan muhtarlık hizmet binamızı inşaa ettim. İçerisine her türlü ofis malzemesini aldım. Beş yıl kimseden bir kuruş almadan dilekçe fotokopi faks ve doğrudan gelir evraklarını tedarik ettim. Bilmeyenlerin belgelerini bizzat elimle doldurdum. Camilerimizin abdest hanelerini yapmakla, daha sonra güneş enerjisi ile sıcak su temini ile işe başladım. Gurbetçilerimiz tatile geldiğinde piknik yapacak, çayını içecek, mangal yapıp yılın stresini atabileceği bir yer yok.
Birinci Sayfanın Devamı; Birinci Sayfanın Devamı;Hemen iki tane piknik yapacak, şöminesi, suyu, salıncağı olan ortam hazırladım. Bağlarımız kurumuş kayısı ağaçlarımız 60 yaşına gelmiş, meyve ağacı denecek hali kalmamıştı. 1500 adet kayısı, elma ayva, erik fidanı diktim. Hanımlarımızın bahar temizliği yapacağı halısını, kilimini, örtüsünü yıkayacağı bir yerimiz olmadığından başka köylere gitmek zorunda kalıyor, gittiği köylerden de genelde boş dönüyorlardı. 100 m2 beton alana iki tane halı, kilim, örtü yıkama yeri hazırlayıp kasabalının hizmetine sundum. 2000 adet çam fidanını Çayıralan Orman İşletme Şefliğinden alıp diktim. Bir ekmek alacak gücü olmayan fakir ve bakıma muhtaç 65 yaşını geçmiş yaşlılarımızın tamamını devletimizin vermiş olduğu 65 yaş maaşına bağlattım. Hepsinin işini bizzat kendim takip ettim. Hiç olmazsa ömürlerinin son yıllarını kimseye muhtaç olmadan geçirsinler istedim. Kasabada yaşayan tüm hanelere her yıl bir takvim bir imsakiye hediye ettim. Kur’an kursuna giden hanımlara birer Kur’an-ı Kerim çantası birer tane oya örgü koyma çantası hediye ettim. Muhtaç aileleri hayırseverlerle buluşturdum ihtiyaçlarını bir nebzede olsa giderdim. Kısacası 60 yılda yapılmayan hizmetleri beş yıla sığdırıp büyük ölçüde yapmayı başardığıma inanıyorum. Bu hizmetlerin toplam bedeli 55.000 TL dir. Devletimizin bana beş yıl muhtarlık hizmetime karşılık vermiş olduğu maaş 5 yıl*12 ay = 60 ay maaş toplamı 23.700 TL dir. Muhtarlık maaşımın tek kuruşuna dokunmadan, daha fazlasını da aile bütçemden ilave ederek bu hizmetleri yaptım. Şimdi aynısını Karayakup Belediye Başkanlığında da uygulamak istiyorum. 60 yılda yapılamayan hizmetleri beş yılda yapabileceğimden eminim. Çünkü beş yıl hizmet etmek için fazlasıyla yeterli bir süredir. 5 yıl sonra kasabamıza gelen gubetçilerimiz kasabamızı tanıyamayacak şekilde hızlı bir tempo ile çalışıp hizmet vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Şuan kasabamızın hali tabiri caizse bir nal var, üç nal ve bir at eksik durumdadır. 5 yılda üç nal ve bir at temin etmek benim sözüm olsun. Güzel bir atasözü var ya; “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” bende doğup büyüdüğüm kasabama hizmet ve eser bırakmak istiyorum.” Diyerek sözlerini tamamladı.