Anasayfa / Köşe Yazarları / ZİHİNLER ENGELLİ OLMASIN !

ZİHİNLER ENGELLİ OLMASIN !

Engelli vatandaşlarımızı hatırlamak ve beklentilerini hatırlatmak için sadece 3 Aralık`ı ya da 10-17 Mayıs haftasını beklemek hakkaniyetli bir tutum değildir.
Engellilerin arzu, istek ve ihtiyaçları yılın tamamında gündemin ön sıralarında yer almalıdır.
Hiçbir ayrıma takılmadan insan olmanın sağladığı tüm imkânlar engelli kardeşlerimize de sunulmalıdır.
Yaratılmışların en mükemmeli ve en üstünü olan insan; imanı, salih amelleri ve sergilediğigüzel ahlakı nispetinde Allah katında değer kazanır. Çünkü Allah, insanların fiziki yapılarına, renklerine, ırklarına, cinsiyetlerine, sağlam veya engelli olmamasına bakmamaktadır. Bu hususta Peygamberimiz (S.A.V.) : “Allah, sizin suretlerinize (dış görünüşünüze) ve servetlerinize bakmaz. Fakat kalplerinize ve amellerinize bakar.”(Müslim,Birr,34) En güzel biçimde yaratılan insanın fiziki ve ruhi varlığını sağlıklı olarak sürdürmesi temel görevidir. Bu görevin ihmali, insanda bir takım özürlerin meydana gelmesine sebep olabilmektedir. İnsan, hayatı boyunca daima imtihan halindedir. Bazen nimetlerle, bazen de musibetlerle imtihan olur. Başına gelen sıkıntılar bazen kendi ihmali veya kusurundan, bazen de bir başkasının sorumsuz, kural tanımazlığı yüzünden olabilir. Veya İlahi imtihan sonucu da olabilir. Nitekim Cenâb- ıHak: “An dolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma ile deneriz. Sabredenleri müjdele”(Bakara,2/155)
Hangi sebeple olursa olsun; bir musibetle karşılasan insanın her şeyden önce sabırlı ve metanetli olması gerekir. Böyle olması demek; bu sıkıntılarından kurtulabilmesi için maddi ve manevi çarelere başvurmaması demek değildir.
Her türlü sebebe başvurur, çare araştırır ve neticeyi Allah’a bırakır ve “Bu musibet ancak Allah’ın izni ve takdiri ile olmuştur. O dilemeseydi olmazdı, bunda da bir hayır vardır”diyerek, imanın gereğini yerine getirmiş ve sabretmenin mükâfatını da elde etmiş olacaktır. Engelli olma, dünya adına bir kayıp ve noksanlık gibi gözükse de sabredildiği ve isyan edilmediği takdirde, hem kendisi hem de ona yardımcı olanlar için ahirette çok büyük mükâfatlar kazandıracaktır. Gören gözümüzün hep göreceğinden, işiten kulağımızın hep işiteceğinden emin miyiz? Yürüyen ayaklarımız bir gün yürüyemez hale gelebilir, tutan ellerimiz tutmaz olabilir. Hiç beklemediğimiz anda Allah korusun bir organımızı kaybedebiliriz. Nice sağlam insanlar, trafik kazası, iş kazası, kalp krizi, bir damar tıkanması veya bulaşıcı bir hastalık sonucu sağlıksız, felçli, kötürüm, ortopedik ve görme özürlü olmuşlardır.
Bugün bir engelimizin olmaması, yarın olmayacağı anlamına gelmeyecektir.
Bu itibarla her insan bir yönüyle engelli adayıdır.
Engelli kardeşlerimize verilen destek ve sunulan katkılar insani ve ahlaki bir sorumluluk olmakla birlikte, aynı zamanda herkesin geleceğini de güvenceye alması demektir.
Bir insanın kalbi engelli değilse, duygu ve değerleri engellenmemişse mesele yoktur.
Zihin yerine zihniyette engel yoksa ümitsizlik ve yılgınlık doğru olmayacaktır.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ münasebetiyle bütün engelli kardeşlerimizin hepsine Cenab-ı Allah’tan huzurlu bir hayat geçirmelerini niyaz ediyorum. Cumanız mübarek olsun.
Hacı Hasan YILDIZ
Türk Diyanet Vakıf Sen
Yozgat Şube Başkanı

Hakkında Mustafa TEK

Ayrıca bakın

KÖY ÖĞRETMENLERİ NELER YAŞAR?

Okulu bitirenlerin hemen atandığı, Milli Eğitim Bakanı’nın göreve başlamamız için mektup gönderdiği şanslı öğretmenlerdendik. Erkek …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.