Anasayfa / Güncel / ANIZI YAKAN GELECEĞİNİDE AHİRETİNİDE YAKAR

ANIZI YAKAN GELECEĞİNİDE AHİRETİNİDE YAKAR

İlçemiz köylerinde hububat tarladan kalkıyor. Biçim yapıldıktan sonra tarlada kalan sap’ı da bazı çiftçiler yakıyor. Anız yakmanın biyolojik zararları olduğu gibi dini sakıncaları da var. Bizde Yöre Haber gazetesi olarak İlçe Müftümüz Emrah Kandemir ve İlçe Ziraat Odası Başkanımız Şevki Güngör ile birer söyleşi yaptık, Anız yangını hakkında görüşlerini aldığımız ilçe Müftüsü Emrah Kandemir gazetemiz Yöre Haber’e şu açıklamaları yaptı; Müftü Kandemir “Anız yangınları çevreye büyük zarar vermektedir. Anız yangınları gerek tarımsal ekosistemi gerekse doğal ekosistemi tahrip etmektedir. Yangın sonucunda su tutma kapasitesi düşen toprağın verimliliği de azalmaktadır. Yakılan anız ateşi çoğu zaman kontrolden çıkmakta ve hasat edilmemiş tarlaların, tarla içindeki veya civardaki ağaçların hatta konutların yangınına da sebebiyet vermektedir. Yüce Allah (cc) kainattaki her şeyi bir hikmete binaen yaratmıştır. Hayvanların yaratılışında da büyük hikmetler ve insanoğlu için faydalar vardır. Allah Teala’nın yeryüzünde var ettiği canlı-cansız herhangi bir mahluku yok etmek tabiatın dengesini bozmak demektir. Yüce dinimiz her canlıya çok büyük önem atfetmiştir. Öyle ki Allah Resulü (sav) otlayan masum hayvanların varlıkları sayesinde Allah’ın insanlara merhamet ettiğini belirtmiştir. İslam tarihine baktığımızda bir tek hayvana şefkat ve merhameti nedeniyle ilahi rızaya mazhar olan insanların varlığına şahit olmaktayız. Hz. Peygamber de (sav) hayvanların ağır işlerde çalıştırılmasını, onlara kötü muamele yapılmasını hayvanların aç bırakılmasını yasaklamıştır. Ve hapsetmek suretiyle açlık ve susuzluk nedeniyle bir kedinin ölümüne neden olan bir kadının cehenneme atıldığını haber vermiştir. Karınca, arı, hüdhüd ve örümcek kuşunun öldürülmesini yasaklayan Allah Resûlü (sav) haksız yere öldürülen bir serçenin kıyamette öldürenden davacı olacağını belirtmiştir. Netice de Yüce Rabbimiz kıyamet gününde herkese bu dünyada yaptığının hesabını soracaktır. Cadde ve sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesi ile yakılan anızda ölen binlerce canlının durumu aynıdır. Bu yıkıma sebep olan kişiler haram olan bir fiili yaptıkları İçin günah işlemektedirler. Hiç bir Müslüman’ın bu vebale girmemesi büyük önem arz etmektedir. Sonuç olarak, anızı yakan kişi sadece anızı yakmadığını bununla birlikte toprağın üstünde ve altında yaşamını sürdüren birçok canlıyı da yaktığının bilincinde olmalıdır.”dedi.  İlçemiz köylerinde hububat tarladan kalkıyor. Biçim yapıldıktan sonra tarlada kalan sap’ı da bazı çiftçiler yakıyor. Anız yakmanın biyolojik zararları olduğu gibi dini sakıncaları da var. Bizde Yöre Haber gazetesi olarak İlçe Müftümüz Emrah Kandemir ve İlçe Ziraat Odası Başkanımız Şevki Güngör ile birer söyleşi yaptık, Anız yangını hakkında görüşlerini aldığımız ilçe Müftüsü Emrah Kandemir gazetemiz Yöre Haber’e şu açıklamaları yaptı; Müftü Kandemir “Anız yangınları çevreye büyük zarar vermektedir. Anız yangınları gerek tarımsal ekosistemi gerekse doğal ekosistemi tahrip etmektedir. Yangın sonucunda su tutma kapasitesi düşen toprağın verimliliği de azalmaktadır. Yakılan anız ateşi çoğu zaman kontrolden çıkmakta ve hasat edilmemiş tarlaların, tarla içindeki veya civardaki ağaçların hatta konutların yangınına da sebebiyet vermektedir. Yüce Allah (cc) kainattaki her şeyi bir hikmete binaen yaratmıştır. Hayvanların yaratılışında da büyük hikmetler ve insanoğlu için faydalar vardır. Allah Teala’nın yeryüzünde var ettiği canlı-cansız herhangi bir mahluku yok etmek tabiatın dengesini bozmak demektir. Yüce dinimiz her canlıya çok büyük önem atfetmiştir. Öyle ki Allah Resulü (sav) otlayan masum hayvanların varlıkları sayesinde Allah’ın insanlara merhamet ettiğini belirtmiştir. İslam tarihine baktığımızda bir tek hayvana şefkat ve merhameti nedeniyle ilahi rızaya mazhar olan insanların varlığına şahit olmaktayız. Hz. Peygamber de (sav) hayvanların ağır işlerde çalıştırılmasını, onlara kötü muamele yapılmasını hayvanların aç bırakılmasını yasaklamıştır. Ve hapsetmek suretiyle açlık ve susuzluk nedeniyle bir kedinin ölümüne neden olan bir kadının cehenneme atıldığını haber vermiştir. Karınca, arı, hüdhüd ve örümcek kuşunun öldürülmesini yasaklayan Allah Resûlü (sav) haksız yere öldürülen bir serçenin kıyamette öldürenden davacı olacağını belirtmiştir. Netice de Yüce Rabbimiz kıyamet gününde herkese bu dünyada yaptığının hesabını soracaktır. Cadde ve sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesi ile yakılan anızda ölen binlerce canlının durumu aynıdır. Bu yıkıma sebep olan kişiler haram olan bir fiili yaptıkları İçin günah işlemektedirler. Hiç bir Müslüman’ın bu vebale girmemesi büyük önem arz etmektedir. Sonuç olarak, anızı yakan kişi sadece anızı yakmadığını bununla birlikte toprağın üstünde ve altında yaşamını sürdüren birçok canlıyı da yaktığının bilincinde olmalıdır.”dedi. Sarıkaya Ziraat Odası Başkanı Şevki GÜNGÖR yaptığı açıklamada, hasat sonrası anız yakma alışkanlığının, hububat ekiminin yapıldığı tüm bölgelerde ciddi bir problem haline geldiğini belirtti. Başkan Güngör; Doğaya zarar veren, üzücü olayların yaşanmasına neden olan anız yangınlarının hasat sonrası tarlada kalan hububat sapının yakılarak temizlenmesinin çevreye, toprağa, ormanlara, su varlığına, biyolojik çeşitliliğe ve ülke ekonomisine zarar verdiğini belirterek, şunları kaydetti; “Anızın yakılması sırasında toprakta yaşayan, onu besleyen, havalandıran, verimli kılan milyonlarca canlı mikroorganizma yok oluyor. Toprağı besleyecek organik atıklar ortadan kalkıyor ve toprak verimliliği düşüyor. Bütün bunların yanı sıra anız yangınları, yakındaki diğer tarla ve bahçeler ile ormanlara da sıçrayıp üzücü olayların yaşanmasına neden olabiliyor. Tarladaki anız kesinlikle yakılmamalıdır. Bu yöntem yasa dışı olduğu gibi, başta toprak olmak üzere doğal varlıklara zarar veriyor. Anızı tarladan temizlemek için mümkün olduğunca toprağa yakın hasat yapılmalı, toprak işleme aleti ve gerekirse hasat sonrasında sap parçalayıcı kullanılmalı.” Başkan Güngör ayrıca biçerdöver dane kayıplarına da değindi. Anızın yere en yakın yerden biçilmesi gerektiğini belirten Güngör hasat zamanı dane kayıplarının önlenmesi için biçerdöver ayarlarının iyi yapılması gerektiğini ve çiftçilerimizin bu konuya özen gösterip dikkatli olması gerektiğini belirti. Ayrıca uzman mühendisler ile hasat zamanı sahada olduklarını ve gerekli tespit, denetlemelerin yapıldığını belirtti. Çiftçilerimize bol ve bereketli hasatlar dileyen Güngör anız yakanların adli mercilere şikayet edilmesini sözlerine ekledi.

Hakkında Mustafa TEK

Ayrıca bakın

Akgül, Yozgatlının kararı başımız üstüne.dedi

Akgül, Yozgatlının kararı başımız üstüne; seçim bitti şimdi kaldığımız yerden Yozgat’ımıza daha güçlü bir anlayışla …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.