“Çorap Söküğü Gibi”
Saygıdeğer Yöre Haber okuyucuları; öncelikle hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
Köşe yazmaya bir süre ara vermiştim. 2016 yılının ilk haftasından itibaren tekrar yazmaya ilçemiz, ilimiz ve ülkemizde yaşadığımız sorunlar, gelişen olaylar hakkında, duygu ve fikirlerimi sizlerle paylaşmaya karar verdim.
İnsanoğlu yaşadıkça, buna paralel olarak yaşandıkça olaylara bakış açısı değişiyor. Hayata yaşama başka pencerelerden bakıyor. Bazen düşünüyorum da insan yaşadıkça hayat tecrübesi de artıyor. Bundan 2-3 yıl önce öfkelendiğim, sinirlenip tepki gösterdiğim olaylara şimdi gülüp geçiyorum. Halk tabiri ile insan gün geçtikçe olgunlaşıyor. Aslında öfkelenecek, sinirlenecek, stres yapacak ne var ki bu yalan dünyada… Sonra kızarak, tepki göstererek kim kimi, kimler neyi değiştirebilmiş ki bu güne kadar… Kurmuşlar bir düzen, döner durur kocaman bir çark, insanoğlu buğday, çark değirmen taşı misali öğütür durur… Kısacası “fırıldak olmaya gerek yok; doğumda doktorun şaplak vurduğu yere ölümde hoca pamuğu tıkayacaktır.”
Birkaç gün önce, gazetemiz yazı işleri müdürü Mustafa TEK beye dedim ki; “Müdürüm köşe yazılarımda; bir hafta ilçemiz ve ilimizde gelişen olaylardan bahsederken, bir sonraki haftada ülkemiz ve bölgemizde gelişen hadise ve olaylardan yazılarımda bahsedersem okurlarımızı fazla sıkmamış olurum diye düşünüyorum. Sen ne diyorsun?” Diye sordum. Mustafa bey beni dinledikten sonra bir müddet düşündü., ben cevap vermesini bekledim. Ancak bir süre düşününce bende kendi kendime tereddüt ettim. Yanlış bir söz mü saffettim acaba diye. Sonra müdürüm cevap verdi: “Muhtar benim kredi kartının ödeme günü geçti mi ne” diye… Mustafa beyin verdiği cevaptan da anlaşılacağı gibi bende karar verdim: bir hafta ilçemiz ve ilimizde yaşanan, bir sonraki hafta da ülkemizde ve bölgemizde yaşadığımız olay ve hadiselerden köşe yazmaya.
Saygıdeğer Yöre Haber okuyucuları bugün ülkemizin en başta çözülmesi gereken sorunu: ne terör, ne işsizlik nede yoksulluk ve yolsuzluktur. Çünkü ülkemizde bir Mehmetçik şehit olur, arkasından binlerce Mehmetler doğar, bu gün işsiz olanlar bir gün gelir iş sahibi hatta makam mevki sahibi olabilirler. Yoksulluktan, çaresizlikten çöplükte ekmek parçası arayan, akşam soba yakıp ısınmak için odun ve karton arayanlar; gün gelir bolluğa, berekete ve rahata kavuşabilirler. Bugün yolsuzluk, usulsüzlük yaparak servetine servet katanlar; gün gelir yemeye ekmek içmeye su bulamazlar. Şimdi bizim öncelikle çözmemiz gereken sorun ve problemimiz bunlar değilse peki nedir diye düşündüğünüzü hisseder gibiyim…
Eveeet saygıdeğer okurlarım. Ülkemizde yukarıda bahsetmeye çalıştığım sorunlardan, önce çözmemiz gereken iki mesele vardır. Birincisi Başkanlık Sistemi, ikincisi ise Yeni bir Anayasadır. Belki de benim bu görüşüme birçoğunuz karşı çıkacaksınız. Ancak, ülke olarak biz bu iki meseleyi biran önce halledebilirsek ülkemizde:
-Terör yüzünden akan kan durur.
-İşsizlik
-Yoksulluk ve yolsuzluk
-Gelir dağılımındaki adaletsizlik
– Her yıl iş kazalarında kaybettiğimiz işçilerimiz.
-Çöplükte ekmek ve yakıp ısınmak için bir malzeme arayıp ancak yaşamaya çalışan yoksulumuz.
-Sayıları hızla artan alkol ve uyuşturucu bağımlıları.
-Şans oyunları, at yarışları ve kumar illetine bulaşan insanlar
-Cinsel istismar ve kadına uygulanan şiddet (bunu malesef çoğumuz yapıyoruz)
-Faili meçhul cinayetler
-Kartopu misali, günden güne büyüyerek artan kredi kartı borçları
-Hızla artan boşanma olayları ve yıkılan yuvalar, ortada kalana günahsız çocuklar
-Bir türlü ödenemeyen senetler, karşılıksız çekler
-Her geçen gün artan mahkûm sayısı
-Suça sürüklenen çocuklar ve kapkaç olayları.
-Giderek artan intihar olayları
-Suç işleme oranındaki hızlı yükseliş
-Psikolojik rahatsızlığı olan insan sayısındaki artış
-Dul, yetim, çiftçi, küçük esnaf, memur, emekli, işçi ve dar gelirlerimizin gün geçtikçe artan geçim sıkıntısı
Başkanlık sistemi ve yeni anayasa meselesini hallettiğimiz gün; kendiliğinden “Çözülür gider çorap söküğü gibi…”
Ondan sonra, HEDEF 2023 kim tutar bizi… Size bir sır vereyim mi? Saygıdeğer Yöre Haber okuyucuları; ne var ki ülke olarak biz, zaten yaklaşık iki yıldır parlamenter sistemi rafa kaldırıp; başkanlık sistemini uygulamaya başladık bile… İçerisinde yaşadığımız bugün resmi olarak her ne kadar parlamenter sistem olsa da, şuan başkanlık sistemini tam manası ile yaşamaktayız, bilmem farkında mısınız?
Bu duygu, düşünce ve görüşlerim ile hepinizi sevgi saygı ve muhabbetlerim ile selamlıyorum.
İskender KARACA
Karayakup Kas. Eski Muharı