HER GÜN ARTAN APARTMANLARIN SARIKAYA’YA FAYDASI NE ?
Son yıllarda ilçemizde hızla artan inşaatların, apartmanların olduğunu hepimiz görmekteyiz. Peki bu kadar binanın Sarıkaya’ya faydası zararı neler ?
Cahil edebiyatı ile Sarıkaya gelişiyor, aman kime ne zararı var, vs. cümleler kurmadan tamamen objektif ve mantık çerçevesinde hızla büyüyen bu inşaat sektörünün faydaları ve zararları neler önce bunları konuşalım.
Sarıkaya ekonomik şartları ve iş imkanlarının sınırlı olduğunu düşünürsek büyük şehirlere göç veren bir ilçe konumunda. İnsanlar bu ilçeyi bırakıp dışarıya göçüyorlar. Nufüsun hızla artmadığını, yabancı yerlerden ilçemize göç olmadığını düşünürsek bu binalar nasıl doluyor ? Biraz düşünelim.
Köyden kente gelenler :
Köylerimizden ilçemize taşınan aileler var. Taşınmasın diyemeyiz elbet. Ama köylerimiz boşalıyor. Köyler boşalınca ne oluyor? Köyünde 2 tavuk besleyen insanımız ilçede besleyemiyor.Köyde kendi sebzesini yetiştiren yazın 10 kilo domates yetiştiren köylümüz bunları ilçemizde yapamıyor. Köyden kente taşınmanın faydaları şöyle dursun kendi üretimini durduruyor. Üretim durunca köyde bahçesinden aldığını burda pazardan, manavdan alıyor ! Tabi köyden gelenlerin sayısı bizim binaları dolduracak kadar fazla değil. Yinede üretimi etkileyen unsurlar arasında köyden taşınmalar geliyor.
Fiyat – Kira Dengesi :
Dikkatinizi çekmiştir binalar evler apartmanlar çoğalıyor ama kiralar düşmüyor! Ev sayısı çoğalıyor ama satın alınan evlerin değeri düşmüyor. Ha bire fiyatlar artıyor. Ev çok kira çok. Ev çok satın alınacak fiyat çok. Hem çokken hem fiyatı nasıl artıyor ? Talep mi? Yahu adamlar yatırım olsun diye 2. evlerini alıyorlar. Kendi taleplerimizi boş binalara ölü yatırım yaparak, inşaat sektörüne prim kazandırıyoruz farkında olmadan ! Başka başka ilçelerden adamlar gelip bizim ilçemizde bina dikiyor. Allah herkese çok versin kimsenin ticaretinde kazandığında gözümüz yok. Anlatmak istediğimiz şey taşa toprağa boşa yatırılan para.
Anlamsız Yatırım Gereci Apartmanlar – Binalar.
Hani dedik ya bir çok kişi 2. Evini satın alıyor diye. Oturmadıkları kiracı bulamadıkları bu evlere yakıt parası apartmann gideri olarak aidat, temizlik parası vs. de ödüyorlar. Bunlar ev satın alan kişilerin cebinden boş yere çıkan paralar. Kiracısı olmayan dükkanlar, kiracısı olmayan evler gözünüze çarpmadı mı? İşte onlardan bahsediyoruz! Onlar boş olabilir ama onlar için düzenli ödenen boşa giden paralar da var. Bir çok insan yatırım amaçlı ev alıyor. İyi ama size geliri olmayan sürekli dışarıya bağımlı bir ilçeden ev almak üstelik bir de boş kalması hangi akla hizmet? Zenginin parası zügürtün çenesini yorarmış olayı değil bu olay. Olay millet olarak toplum olarak yanlış yere para bağlamamızdan geçiyor. Hani MİLLİ SERVET dedikleri olay varya. İşte MİLLİ SERVETİMİZ taşa toprağa gidiyor!
Olayı herkesin anlayabileceği dilde basite indirgenmiş olarak yazalım.
100 tane boş daire düşünün. 100 Bin Liradan 100 tane boş daire ! 10 MİLYON para yapar. 20 Bin merkez nufüsu olan bir ilçe yılda 10 MİLYON parayı taşa toprağa geliri olmayan şeylere bağlıyor. Hani evlenen oğlunuz iş bulmak için bu şehri terk ediyor ya? Siz de bundan şikayetçi oluyorsunuz ya.
Asıl oğlunuza kızınıza en büyük kötülüğü siz yapıyorsunuz farkında olmadan. Her yıl 10 MİLYON para ile bu şehre her yıl bir iş kapısı açılır. Gel gelelim bunu yönetecek organize edecek akıllı adamlar lazım. Demek ki bizim ilçemizde bu organizasyonu yapacak geçen hafta bahsettiğimiz sosyal mühendisler eksik! Yahu 100 tane boş ev yerine ilçemizin bir imalathanesi olsa içinde 100 kişinin oğlu kızı çalışsa üreten toplum olsak. Ne imalathanesi mi? Biz hele masanın üstüne 10 MİLYON Koymayı başaralım bakın açılacak o kadar çok imalathane küçük fabrikalar olur ki siz bile şaşırırsınız bu duruma. Bir yerden başlamak organize olmak lazım. İlçe olarak nereye boşa para harcıyoruz bu paraları nasıl değerlendirebiliriz bunun emsalleri neler düşünmemiz araştırmamız lazım. Çalışan harcayan ve DÜŞÜNEN bir insan olmamız lazım. Diğer ilçelerde illerde Avrupa ülkelerinde yatırım gereçlerini bilmemiz öğrenmemiz lazım. Lafın kısası bu evlere yatırım yapmaktan vazgeçip organize olmamız lazım!
Konuyu geçen hafta olduğu gibi yaşanmış bir olaya bağlayalım.Belki derdimizi daha iyi anlatabilmiş oluruz.
Kanuni Sultan Süleyman zamanın alimlerinden Yahya Efendiye mektup ile sorar.
Derki : Bu devleti bu milleti ne batırır?
Yakup Efendi cevap verir derki ‘’ Ne me lazım ‘’ ( Banane demek )
Kanuni Sultan Süleyman kızarak ikinci mektubu gönderir.
-Soruyu ciddiye al adam gibi cevap ver.
Yakup Efendi tekrar cevap verir derki : ‘’ Bu İnsanlar Neme Lazım ( Banane derse ) derse o zaman bu devlette bu millette batar.
Biz ilçe halkı olarak şimdilik şahsi kazançlarımızı çoğaltmak için mücadele ederken aslında banane dediğimizin farkında değiliz ! Uyan Sarıkaya UYAN.